Kaşık Olmazsa Canlı Var

3 hafta önce eşimin ve kızlarımın gözlerinin içine bakıp
”Ben 4-6 mayıs tarihleri arasında turnaya gidiyorum” dediğimde yüzlerinde oluşan ifadeden ”Tamam oldu bu iş!!” dedim.
Uzun bir psikolojik konsantrasyon süreci sonunda ekip kadrosunda yer alan ‘Baco”m ile ”Daktır B.başı damat” son anda elendiler ancak İsa ve Cengiz kardeşlerimin yanına benim ”Kesimci”m Oğuz ”Emine ablası” ile yaptığı dayanışma sonunda kendisini dahil ettirmeyi başardı. Bir hafta öylesine ”Secret” yaptı ki ” En büyük balığı Oğuz yakalayacak. Biz anca oğlak yer döneriz” kehanetinde bulunmakta sakınca görmedim.
Cuma akşamı İsa kardeşimin işyerinde buluşup malzemeleri onun arabasına aktarıp yola koyulduk. Tekirdağ girişinde durup ”Taam malzemeleri ve kafa tütsüleme şişemizi” alıp arka koltuğa yerleştik.Şarköy sapağında arabamızı durdurup ”üfleten” trafik polisi bize saygı ile eğilip yolu açtı. Dönüş günü ve saatimizi de sorup ”Uğurlama” sözü verdi.Ve de gerçekten sözünü tuttu..
Neyse..keyifli saatler sonunda gölün yanına park ettik ve ertesi gün yakalayacaĞIMIZ TURNALARIN VE AKŞAM için köyde sipariş ettiğimiz oğlak fırın hayaliyle istirahate çekildik.
Uleynnn…Sabınan ne görelin sular çoook yüksek aynen Gürol’un raporunda dediği gibi..
N’apalım dedim ..”Kardejjler bu suda ve bu zamanda turna zabahınan erken saatte av vermez..Gidip kahvaltımızı edelim.. Köyde mükellef bir kahvaltı sonrası oltalar elimizde gölün berisine-karşısına yayıldık.Gölün karşısına İsa’nın aracı ile geçip kaşık havasına başladık..Turnalar da buna eşlik etmekte gecikmedi. Boool boool yakaladık ama boool boool da saldık tabii.. Bi taraftan kaçanları da kovalarden benim kaşığa öyle bir takip oldu ki 1 metre önümden dönen balığın ”Timsah ile hısım olduğunu düşündüm” .İsa sesimi duyamayacak kadar uzaktaydı..Hemen kaşığı tekrar attım ve yine aynı balık geldi 1- 1,5 metre önümde kaşığa atladı ve anında ip misinayı kesip gitti.Şok..şok…şok…Ondan sonra balık yakalamışım kaçırmışım umrumda bile olmadı..Uzun zaman kendime gelemedim. İsa’nın ”Abi yoruldum, acıktım karşıya dönelim”sesiyle ayıldım.. Konaklama yerimize yakın avlanan Oğuz ilk avının ilk yarım gününde rekor kaçırma olayı yaşamıştı.
Biraz dinlenip su ve çay takviyesinden sonra bu defa Oğuz ve İsa kardeşimi gölün karşısına gönderdik..
Köyden çağırdığımız bir ufaklığa ”Cep” desteği sağlayarak ”yemlik balık ” yakalamasını istedim. 2-3 tane yakalayıp döndü. O gelene kadar kaşık atıp oyalanırken bu defa BİRAZ UZAK mesafeden kaşığa atlayan bir turna yine ip misinayı kesip aldı..Peşinden yine harika bir trofe kepçeyi yetiştiremeden maalesef kaçmayı başardı. Finali 62 cm lik bir tyurnayı canlı yemle yakalayarak koydum. Ancak maalesef moral bozukluğu ile yeteri kadar resim çekemedim. Akşam da O kadar çok acıkmışız ki ”Oğlağın ”göründüsünü alamadan terpsi boşalmıştı.
Neyse sözü fazla uzattım..Okumayı başaranlara teşekkür ederim